Hayattaki tercihlere her zaman dikkat etmek,
Bazen de gerekmiyorsa, ne olursa olsun, tercih etmemek gerekir.
Zira insan ruhu özgürlüğe meyillidir.
Diğer duygular ne kadar ağır basarsa bassın,
Özgür değilseniz, eninde sonunda mutsuz olursunuz.
Çift kişilik esaretin sizi aşağı çekmesine göz yummak yerine,
Çift kişilik özgürlüğün ne kadar büyüyebileceğini keşfetmeniz sizi hep daha ileri götürecektir. Sizi esir eden insanlarla olmayın.
Günü daha aydın eden insanlarla olun.
31 Ekim 2016 Pazartesi
9 Ekim 2016 Pazar
SOLCU YAZMA
Zarif ve incecik uzanan bileğindeki anne saatinin yakışmasını seversin.
Saçının tamamını sol tarafa atar. Ve kimyasal bulaşmamış yüzünün ortasında ilgiyle bakan gözlerini seversin. Özellikle gözleri umut aşılar. Boynundaki solcu yazma'yla umut verir etrafına. Yazmasına sinen kokusunu bile sana adamıştır. Yılmaz Güney'i mesela, ya da Cemal Süreya'yı anar, vakitli vakitsiz, bulduğu zamanlarda. Çay da demler, şiir de okur, türkü de dinler. Yeri geldiğinde gecenin prensesi olmasını da bilir, en çılgından daha çılgın olmasını da.. Kadınındır o. Toktur gözü, kimsenin hayatıyla ilgilenmez. Zekasını ve enerjisini, kendi ilişkisine harcar. Özünü inkar etmez; Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Ermeni, Sünni, Alevi'dir... Ama önce insandır. Hem de çok daha insandır. Araba camını silen küçük çocuklara şirin sözlerle hitap edecek kadar sevecendir. Fakat öfkelidir de yeri geldiğinde. Ama öfkesini kusmaz öyle olur olmaz. Meydanlara çıkar, hakkını arar. Olur olmaz küfretmez. Bir 'Ulan!' der, başın döner aşktan. Yollara çıkılır o kadınla. Düşünmeden yolları arşınlar, insanlar tanırsın. Tutarsın elinden ve kalbin her dakika fazla mesai yapar.
Saçının tamamını sol tarafa atar. Ve kimyasal bulaşmamış yüzünün ortasında ilgiyle bakan gözlerini seversin. Özellikle gözleri umut aşılar. Boynundaki solcu yazma'yla umut verir etrafına. Yazmasına sinen kokusunu bile sana adamıştır. Yılmaz Güney'i mesela, ya da Cemal Süreya'yı anar, vakitli vakitsiz, bulduğu zamanlarda. Çay da demler, şiir de okur, türkü de dinler. Yeri geldiğinde gecenin prensesi olmasını da bilir, en çılgından daha çılgın olmasını da.. Kadınındır o. Toktur gözü, kimsenin hayatıyla ilgilenmez. Zekasını ve enerjisini, kendi ilişkisine harcar. Özünü inkar etmez; Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Ermeni, Sünni, Alevi'dir... Ama önce insandır. Hem de çok daha insandır. Araba camını silen küçük çocuklara şirin sözlerle hitap edecek kadar sevecendir. Fakat öfkelidir de yeri geldiğinde. Ama öfkesini kusmaz öyle olur olmaz. Meydanlara çıkar, hakkını arar. Olur olmaz küfretmez. Bir 'Ulan!' der, başın döner aşktan. Yollara çıkılır o kadınla. Düşünmeden yolları arşınlar, insanlar tanırsın. Tutarsın elinden ve kalbin her dakika fazla mesai yapar.
6 Ekim 2016 Perşembe
LİBİDO
Libido denen kavram kasıklarından kafana doğru ilerlemişse,
Artık büyümüşsündür.
Ve seni zihinsel tatmine ulaştırana kadar biri,
Aşk tarafından kötürümsündür.
Artık büyümüşsündür.
Ve seni zihinsel tatmine ulaştırana kadar biri,
Aşk tarafından kötürümsündür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)