Hala, ekmek arasına peynir konmuş bir çocuk gibi
Koşmak ister sokağa,
Babasından aldığı elli kuruş ile almaya giderken hayalini kurduğu şekerlemeyi,
Anlam veremez gittikçe uzayan bakkal yoluna.
Çok şeyi yoktur, ama mutludur.
Çünkü hayal edebilmek bile onun için bir umuttur.
Bir yanım ise, bu şehrin beton kokan gökdelen semtleri..
Herkes, bir çıkar uğruna gelir.
Hep bir telaş, bitmeyen bir hırs, hep tasa..
Ve bitmek tükenmek bilmeyen bir özlem; sonsuza, maddeye, metaya...
Lükstür, ama soğuktur.
Belli saatler dışında, içinde kimse yoktur.
Hayal etmek, bu tarafa; çoktur.
Soru sormayın bana.
Anlata(maya)caklarım çok,
Takatim yoktur.
Takatim yoktur.